Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
(bir araştırma için) para toplamak
at (someone)
Geçmiş
Cümleler
"at (someone)"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
at (someone)
expr.
(biriyle) kavgalı
2
Konuşma Dili
at (someone)
expr.
(biriyle) çekişme/anlaşmazlık içerisinde
3
Konuşma Dili
at (someone)
expr.
(birinin) tepesinde/ensesinde
"at (someone)"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
be mad at (someone)
f.
(birine) kızgın olmak
Tom wants to know why Mary
is mad at
him.
Tom, Mary'nin ona neden
kızgın olduğunu
bilmek istiyor.
More Sentences
Phrasals
2
Öbek Fiiller
laugh at someone
f.
birine gülmek
Everyone
laughs at someone
who makes a mistake.
Herkes hata yapan
birine güler.
More Sentences
3
Öbek Fiiller
yell at someone
f.
birine bağırmak
If you want to
yell at someone,
yell at me.
Birine bağırmak
istiyorsan, bana bağır.
More Sentences
4
Öbek Fiiller
fight back (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı direnmek
Fight back
against the oppression of the ruling elite.
Yöneten seçkinlerin zulmüne
karşı direnin.
More Sentences
5
Öbek Fiiller
gaze at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakmak
I
gazed at
the sea for hours.
Saatlerce denize
baktım.
More Sentences
General
6
Genel
look daggers at someone
f.
birine öfke ile bakmak
7
Genel
shoot back at someone
f.
birinin ateşine karşılık vermek
8
Genel
look at someone askance
f.
birine yan bakmak
9
Genel
dig (at someone)
f.
taş atmak
10
Genel
direct criticism at someone
f.
eleştiriler yöneltmek
11
Genel
keep looking at someone every so often
f.
durup durup bakmak
12
Genel
shout at someone
f.
birisine bağırmak
13
Genel
stick one's tongue out at someone
f.
dilini çıkarmak
14
Genel
stick one's tongue out at someone
f.
birine dilini çıkarmak
15
Genel
stick one's tongue out at someone
f.
dil çıkarmak
16
Genel
gaze at someone in astonishment
f.
şaşkınlıkla bakmak
17
Genel
gaze at someone in astonishment
f.
hayretle bakmak
18
Genel
get at someone
f.
üstüne varmak
19
Genel
be surprised at someone
f.
birisine hayret etmek
20
Genel
flash a smile at someone
f.
birisine gülümsemek
21
Genel
flash a smile at someone
f.
gülücük atmak
22
Genel
bark something at someone
f.
bağırarak söylemek
23
Genel
bark something at someone
f.
bağırıp çağırmak
24
Genel
bark something out at someone
f.
bağırarak söylemek
25
Genel
bark something out at someone
f.
bağırıp çağırmak
26
Genel
aim a gun at someone
f.
birisine nişan almak
27
Genel
aim a gun at someone
f.
birisine silah doğrultmak
28
Genel
fling something at someone
f.
birine bir şey atmak/fırlatmak
29
Genel
fight back at someone
f.
birine karşı kendini savunmak
30
Genel
frown at someone
f.
birine kaşlarını çatmak
31
Genel
goggle at someone
f.
birine bakakalmak
32
Genel
goggle at someone
f.
birine gözlerini dikip bakmak
33
Genel
snap finger at someone
f.
birine parmak şıklatmak
34
Genel
snarl at someone
f.
birine hırlamak
35
Genel
growl at someone
f.
birine hırlamak
36
Genel
hack away at someone
f.
birini doğramak
37
Genel
chop at someone
f.
birini doğramak
38
Genel
giggle at someone
f.
birine kıkır kıkır gülmek
39
Genel
heave a snowball at someone
f.
birine kartopu atmak
40
Genel
throw a snowball at someone
f.
birine kartopu atmak
41
Genel
throw something at someone
f.
birine bir şey atmak
42
Genel
heave something at someone
f.
birine bir şey atmak
43
Genel
hit back at someone
f.
birine vurarak karşılık vermek
44
Genel
be offended at someone
f.
birine küsmek
45
Genel
shake one's finger at someone
f.
birine parmağını sallamak
46
Genel
shake one's finger at someone
f.
birine parmak sallamak
47
Genel
nark at someone [nz]
f.
yakınmak
48
Genel
nark at someone [nz]
f.
kafa ütülemek
49
Genel
be disappointed at someone or something
f.
biri/bir şey karşısında hayal kırıklığına uğramak
50
Genel
be disappointed at someone or something
f.
birine/bir şeye kırılmak
51
Genel
be disappointed at someone or something
f.
biri/bir şey karşısında hüsrana uğramak
52
Genel
be disappointed at someone or something
f.
birine/bir şeye bozulmak
Phrasals
53
Öbek Fiiller
keep at someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
54
Öbek Fiiller
keep at someone (about something)
f.
başının etini yemek
55
Öbek Fiiller
keep at someone (about something)
f.
birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
56
Öbek Fiiller
pound away (at someone)
f.
eleştirmek
57
Öbek Fiiller
charge at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) saldırmak
58
Öbek Fiiller
charge at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) doğru hamle/atak yapmak
59
Öbek Fiiller
charge at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) hücum etmek
60
Öbek Fiiller
prod at someone
f.
birini dürtmek
61
Öbek Fiiller
howl at someone
f.
birine bağırmak
62
Öbek Fiiller
jaw at someone
f.
birine nutuk atmak
63
Öbek Fiiller
carp at someone
f.
birisini eleştirmek
64
Öbek Fiiller
level something at someone
f.
birine bir şey (silah vb) doğrultmak
65
Öbek Fiiller
throw something at someone
f.
birine bir şey atmak
66
Öbek Fiiller
honk at someone
f.
birine korna çalmak
67
Öbek Fiiller
talk at someone
f.
biriyle konuşmak
68
Öbek Fiiller
hoot at someone
f.
birine kahkahalarla gülmek
69
Öbek Fiiller
poke at someone
f.
birini dürtmek
70
Öbek Fiiller
hoot at someone
f.
birine bağırmak
71
Öbek Fiiller
jab something at someone
f.
birini bir şeyi ile dürtmek
72
Öbek Fiiller
hurl something at someone
f.
birine bir şey fırlatmak
73
Öbek Fiiller
sneeze at someone
f.
birine doğru hapşırmak
74
Öbek Fiiller
toss something at someone
f.
birine bir şey atmak
75
Öbek Fiiller
slash out at someone
f.
bıçakla saldırmak
76
Öbek Fiiller
shout at someone
f.
birine bağırmak
77
Öbek Fiiller
rush at someone
f.
birine doğru koşmak/saldırmak
78
Öbek Fiiller
run out at someone
f.
birine saldırmak
79
Öbek Fiiller
hiss at someone
f.
birini ıslıklamak
80
Öbek Fiiller
lash at someone
f.
birini eşek sudan gelinceye kadar dövmek
81
Öbek Fiiller
carp at someone (about someone or something)
f.
birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak
82
Öbek Fiiller
roar at someone
f.
birine gülmek
83
Öbek Fiiller
hiss at someone
f.
birine terslenmek
84
Öbek Fiiller
prod at someone
f.
birine hafifçe dokunmak
85
Öbek Fiiller
lecture at someone
f.
birisine nutuk çekmek
86
Öbek Fiiller
keep at someone about something
f.
başının etini yemek
87
Öbek Fiiller
guffaw at someone
f.
birine kahkahalarla gülmek
88
Öbek Fiiller
murmur at someone
f.
birine homurdanmak
89
Öbek Fiiller
jaw at someone
f.
birinin üstüne fazla gitmek
90
Öbek Fiiller
scowl at someone
f.
birine kaşlarını çatarak bakmak
91
Öbek Fiiller
sneak a peek at someone
f.
birine gözünün ucuyla bakmak
92
Öbek Fiiller
steal a glance at someone
f.
birine gözünün ucuyla bakmak
93
Öbek Fiiller
poke at someone
f.
birine hafifçe dokunmak
94
Öbek Fiiller
sling something at someone
f.
birine bir şey atmak
95
Öbek Fiiller
heave something at someone
f.
birine bir şey atmak
96
Öbek Fiiller
stab at someone
f.
birini bıçaklamak
97
Öbek Fiiller
roar at someone
f.
birine kükremek
98
Öbek Fiiller
talk at someone
f.
birine bir şeyler söylemek
99
Öbek Fiiller
wave at someone
f.
birine el etmek/sallamak
100
Öbek Fiiller
spring at someone
f.
birinin üzerine atlamak
101
Öbek Fiiller
lob something at someone
f.
birine bir şey atmak
102
Öbek Fiiller
rebel at someone
f.
birine isyan etmek
103
Öbek Fiiller
jump at someone
f.
birinin üzerine atlamak
104
Öbek Fiiller
rant at someone about something
f.
bir şey hakkında birisine içini dökmek/dert yanmak/sızlanmak
105
Öbek Fiiller
nod at someone
f.
birisine kafa sallamak (olumlu)
106
Öbek Fiiller
hurl something at someone
f.
birine bir şey atmak
107
Öbek Fiiller
quail at someone
f.
birisinin karşısında korkudan sinmek
108
Öbek Fiiller
hoot at someone
f.
birini yuhalamak
109
Öbek Fiiller
jest at someone
f.
biriyle dalga geçmek
110
Öbek Fiiller
howl at someone
f.
birine kahkahalarla gülmek
111
Öbek Fiiller
keep at someone about something
f.
birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
112
Öbek Fiiller
howl at someone
f.
birini yuhalamak
113
Öbek Fiiller
squirt something at someone
f.
birine bir şey püskürtmek
114
Öbek Fiiller
scowl at someone
f.
birine kaş çatmak
115
Öbek Fiiller
mouth off at someone
f.
birine sözle karşılık vermek
116
Öbek Fiiller
jab at someone
f.
birini dürtmek
117
Öbek Fiiller
pitch something at someone
f.
birine bir şey atmak
118
Öbek Fiiller
scream at someone
f.
birine bağırmak
119
Öbek Fiiller
cavil at someone
f.
dırdır etmek
120
Öbek Fiiller
nip at someone
f.
ısırmak
121
Öbek Fiiller
gnaw at someone
f.
içini kemirmek
122
Öbek Fiiller
bite at someone
f.
ısırmak
123
Öbek Fiiller
cavil at someone
f.
kusur bulmak
124
Öbek Fiiller
smirk at someone
f.
pis pis sırıtmak
125
Öbek Fiiller
blaze away (at someone)
f.
yaylım ateşine tutmak
126
Öbek Fiiller
pound away (at someone)
f.
(birisine) (sopayla/copla vb.) vurmak
127
Öbek Fiiller
pitch something at someone
f.
(reklam kampanyasında) belli bir grubu hedeflemek
128
Öbek Fiiller
gnaw at someone
f.
yiyip bitirmek
129
Öbek Fiiller
tug at someone
f.
(birinin paçasından vb.) çekiştirmek
130
Öbek Fiiller
stare at someone
f.
(gözlerini dikip) birine bakmak
131
Öbek Fiiller
mouth off at someone
f.
(birine veya biriyle ilgili olarak) söylenmek
132
Öbek Fiiller
hiss at someone
f.
(yılan) birine tıslamak
133
Öbek Fiiller
come out at someone
f.
üstüne saldırmak
134
Öbek Fiiller
yank at (someone or something)
f.
asılmak
135
Öbek Fiiller
yank at (someone or something)
f.
asılıp çekmek
136
Öbek Fiiller
yank at (someone or something)
f.
yüklenmek
137
Öbek Fiiller
yank at (someone or something)
f.
ısrarla dikkatini çekmeye çalışmak
138
Öbek Fiiller
curse at (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) küfretmek
139
Öbek Fiiller
curse at (someone or something)
f.
(birine ya da bir şeye) sayıp sövmek
140
Öbek Fiiller
cut at (someone or something)
f.
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
141
Öbek Fiiller
cut at (someone or something)
f.
birine ya da bir şeye bıçak saplamak
142
Öbek Fiiller
cut at (someone or something)
f.
kesmek
143
Öbek Fiiller
cut at (someone or something)
f.
kesip çıkarmak
144
Öbek Fiiller
cut at (someone or something)
f.
kesip atmak
145
Öbek Fiiller
cut at (someone or an animal)
f.
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak
146
Öbek Fiiller
cut at (someone or an animal)
f.
birine ya da bir hayvana bıçak saplamak
147
Öbek Fiiller
jest at someone
f.
birine şaka yapmak
148
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye küfretmek
149
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye lanet okumak
150
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye sövüp savmak
151
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye beddua etmek
152
Öbek Fiiller
curse at someone or something
f.
birine veya bir şeye kötü söz söylemek
153
Öbek Fiiller
cut at someone or something
f.
birini veya bir şeyi bıçakla yaralamak
154
Öbek Fiiller
cut at someone or something
f.
birini veya bir şeyi bıçaklamak
155
Öbek Fiiller
cut at someone or something
f.
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
156
Öbek Fiiller
cut at someone or an animal
f.
birini veya bir şeyi bıçakla yaralamak
157
Öbek Fiiller
cut at someone or an animal
f.
birini veya bir şeyi bıçaklamak
158
Öbek Fiiller
cut at someone or an animal
f.
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak
159
Öbek Fiiller
direct something at someone or something
f.
bir şeyi birine veya bir şeye yöneltmek
160
Öbek Fiiller
gape at someone or something
f.
birine veya bir şeye ağzı açık bakakalmak
161
Öbek Fiiller
gape at someone or something
f.
birine veya bir şeye ağzı bir karış açık bakmak
162
Öbek Fiiller
gape at someone or something
f.
birine veya bir şeye hayretle bakmak
163
Öbek Fiiller
gape at someone or something
f.
birine veya bir şeye şaşkınlıkla bakmak
164
Öbek Fiiller
gawk at someone or something
f.
birine veya bir şeye hayretle bakmak
165
Öbek Fiiller
gawk at someone or something
f.
birine veya bir şeye şaşkınlıkla bakmak
166
Öbek Fiiller
gawk at someone or something
f.
birine veya bir şeye bön bön bakmak
167
Öbek Fiiller
gawk at someone or something
f.
birine veya bir şeye alık alık bakmak
168
Öbek Fiiller
gawk at someone or something
f.
birine veya bir şeye şaşkın şaşkın bakmak
169
Öbek Fiiller
head someone or something at someone or something
f.
birini veya bir şeyi birine veya bir yere yöneltmek
170
Öbek Fiiller
head someone or something at someone or something
f.
birini veya bir şeyi birine veya bir yere yönlendirmek
171
Öbek Fiiller
jest at someone
f.
(birine) gülmek
172
Öbek Fiiller
jest at someone
f.
(biriyle) alay etmek
173
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine sözle veya şiddetle karşılık vermek
174
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine aynı şiddette cevap vermek
175
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine karşı saldırıya geçmek
176
Öbek Fiiller
lash back at someone
f.
birine karşı misilleme yapmak
177
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) sözle veya şiddetle karşılık vermek
178
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) aynı şiddette cevap vermek
179
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) karşı saldırıya geçmek
180
Öbek Fiiller
lash back (at someone)
f.
(birine) karşı misilleme yapmak
181
Öbek Fiiller
let (one) at (someone or something)
f.
(birinin bir şeyin) başına geçmesine izin vermek
182
Öbek Fiiller
let (one) at (someone or something)
f.
(birinin bir şeyi) kontrol etmesine müsaade etmek
183
Öbek Fiiller
let (one) at (someone or something)
f.
(birinin bir kişiye veya bir şeye) vurmasına izin vermek
184
Öbek Fiiller
let (one) at (someone or something)
f.
(birinin bir kişiyi) dövmesine müsaade etmek
185
Öbek Fiiller
let someone or something at someone or something
f.
birinin bir kişiye veya bir şeye vurmasına izin vermek
186
Öbek Fiiller
let someone or something at someone or something
f.
birinin bir kişiyi dövmesine müsaade etmek
187
Öbek Fiiller
let someone or something at someone or something
f.
birinin bir kişiyi rahatsız etmesine izin vermek
188
Öbek Fiiller
let someone or something at someone or something
f.
birinin bir kişiyle uğraşmasına müsaade etmek
189
Öbek Fiiller
look down at (someone or something)
f.
aşağıdaki (birine veya bir şeye) bakmak
190
Öbek Fiiller
look down at (someone or something)
f.
başını aşağı eğerek (birine veya bir şeye) bakmak
191
Öbek Fiiller
look down at (someone)
f.
(birine) küçümseyerek bakmak
192
Öbek Fiiller
look down at (someone)
f.
(birini) küçümsemek
193
Öbek Fiiller
look down at (someone)
f.
(birini) aşağı görmek
194
Öbek Fiiller
look down at (someone)
f.
(birini) hor görmek
195
Öbek Fiiller
look down at (someone)
f.
(birini) küçük görmek
196
Öbek Fiiller
look down at (someone)
f.
(birini) hakir görmek
197
Öbek Fiiller
look down at (someone)
f.
(birine) tepeden bakmak
198
Öbek Fiiller
lurch at someone or something
f.
birine veya bir şeye doğru sendelemek
199
Öbek Fiiller
lurch at someone or something
f.
birine veya bir şeye doğru yalpalamak
200
Öbek Fiiller
lurch at someone or something
f.
birine veya bir şeye doğru sallana sallana yürümek
201
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine el kol hareketi yapmak
202
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine hareket çekmek
203
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
biriyle belli hareketlerle selamlaşmak
204
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine eliyle
205
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
başıyla işaret vermek
206
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
biriyle işaretleşmek
207
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine kaş göz etmek
208
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine kaş göz işareti yapmak
209
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
biriyle bakışmak
210
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine göz süzmek
211
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birini kesmek
212
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine pas vermek
213
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine baygın baygın bakmak
214
Öbek Fiiller
make something at someone
f.
birine hayran/işveli bakışlarla bakmak
215
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(hayvan) patisiyle (birine/bir yere) dokunmak
216
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(birine/bir yere) pati atmak
217
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(hayvan) patisiyle (bir yeri) eşelemek
218
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(hayvan) patisiyle (birini/bir yeri) tırmalamak
219
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) avuçlamak
220
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) avuçla kavramak
221
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) avuçla dokunmak
222
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) hoyratça dokunmak
223
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(bir şeyi) kapmak
224
Öbek Fiiller
paw at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) kaba bir şekilde tutmak
225
Öbek Fiiller
rap at (someone)
f.
(rap müziğinde biriyle) alay veya kötüleme içerecek şekilde kafiyeli atışmak
226
Öbek Fiiller
rap at (someone)
f.
birine dis atmak
227
Öbek Fiiller
rot away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) çürütmek
228
Öbek Fiiller
rot away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) bozmak
229
Öbek Fiiller
rot away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) parçalamak
230
Öbek Fiiller
rot away at (someone)
f.
(birinin) içi içini yemek
231
Öbek Fiiller
rot away at (someone)
f.
(birinin) içi içini kemirmek
232
Öbek Fiiller
rot away at (someone)
f.
(birinin) içini kurt yemek
233
Öbek Fiiller
run at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) doğru koşmak
234
Öbek Fiiller
run at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) doğru atılmak
235
Öbek Fiiller
run at (someone or something)
f.
(bir şey nedeniyle) kaçmak
236
Öbek Fiiller
run at (someone or something)
f.
(bir şeyden dolayı) kaçışmak
237
Öbek Fiiller
run at (someone or something)
f.
(bir şey yüzünden) terk edip gitmek
238
Öbek Fiiller
sling (something) at (someone)
f.
(birine bir şey) atmak
239
Öbek Fiiller
sling (something) at (someone)
f.
(birine bir şey) fırlatmak
240
Öbek Fiiller
sling (something) at (someone)
f.
(birinin) önüne para atmak
241
Öbek Fiiller
sling (something) at (someone)
f.
(birini) yemlemek
242
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(biriyle) alay etmek
243
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(biriyle) dalga geçmek
244
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(biriyle) kafa bulmak
245
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(biriyle) maytap geçmek
246
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(biriyle) gırgır geçmek
247
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(birini) tiye almak
248
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(biriyle) eğlenmek
249
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(birinin) taklidini yapmak
250
Öbek Fiiller
sling off at (someone)
f.
(birini) alay konusu yapmak
251
Öbek Fiiller
sling off at (someone) [australia/new zealand]
f.
(birine) fırça çekmek/atmak
252
Öbek Fiiller
sling off at (someone) [australia/new zealand]
f.
(birini) azarlamak
253
Öbek Fiiller
sling off at (someone) [australia/new zealand]
f.
(birini) paylamak
254
Öbek Fiiller
sling off at (someone) [australia/new zealand]
f.
(birini) eleştirmek
255
Öbek Fiiller
throw something at someone
f.
(birine bir şey) atmak
256
Öbek Fiiller
throw something at someone
f.
(birine bir şey) fırlatmak
257
Öbek Fiiller
throw something at someone
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne atmak
258
Öbek Fiiller
throw something at someone
f.
(bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak
259
Öbek Fiiller
throw something back at someone
f.
bir sorunu tekrar birinin omzuna yüklemek
260
Öbek Fiiller
throw something back at someone
f.
bir problemi birine geri paslamak
261
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) güçlü darbeler indirmek
262
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) tekme tokat dövmek
263
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) kamçılamak
264
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) kırbaçlamak
265
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) allah yarattı dememek
266
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi) kıyasıya dövmek
267
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) tüm gücüyle vurmak
268
Öbek Fiiller
whale away at (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) bodoslama dalmak
269
Öbek Fiiller
whale away at (someone)
f.
(birini) şiddetli eleştirmek
270
Öbek Fiiller
whale away at (someone)
f.
(birini) sorularla sıkıştırmak
271
Öbek Fiiller
whale away at (someone)
f.
(birini) bir güzel paylamak/azarlamak
272
Öbek Fiiller
whale away at (someone)
f.
(birine) iyice giydirmek
273
Öbek Fiiller
yank at someone or something
f.
(birini veya bir şeyi) çekmek
274
Öbek Fiiller
yank at someone or something
f.
(birini veya bir şeyi) eteğinden çekmek
275
Öbek Fiiller
yank at someone or something
f.
(birini veya bir şeyi) çekiştirmek
276
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
(birine bir şeyi) bağırarak söylemek
277
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
(birine bir şeyi) haykırarak söylemek
278
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
bağırmak
279
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
haykırmak
280
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
feryat koparmak
281
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
feryadı basmak
282
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
yüksek sesle seslenmek
283
Öbek Fiiller
yell something out (at someone or something)
f.
duyurmak için bağırmak
284
Öbek Fiiller
lash back (at someone or something)
f.
istemediği bir işe güzel şeyler hayal ederek katlanmak
285
Öbek Fiiller
lash back (at someone or something)
f.
dişinin doldurulmasına başka şeyler düşünerek dayanmak
286
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birinin) içini kemirmek
287
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birinin) aklını kemirmek
288
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birini) yiyip bitirmek
289
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birinin) aklını yiyip bitirmek
290
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birinin) zihnini meşgul etmek
291
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birinin) canını sıkmak
292
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birine) dert olmak
293
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birini) rahat bırakmamak
294
Öbek Fiiller
gnaw (away) at (someone)
f.
(birini) endişelendirmek
295
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(bir şeyi) öğütmek
296
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(bir şeyi) ezmek
297
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(bir şeyi) ufalamak
298
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birinin) kafasını ütülemek
299
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birine) vır vır etmek
300
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birine) dırdır etmek
301
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birine) söylenip durmak
302
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birine) kusur bulup durmak
303
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birini) sürekli eleştirmek
304
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birini) durmadan şikayet etmek
305
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birini) iğneleyip durmak
306
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birine) sürekli sataşmak
307
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birini) sürekli kötülemek/küçümsemek
308
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(birini) sürekli küçük/hor görmek
309
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(bir şeye) çok çalışmak
310
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(bir şeye) kendini adamak
311
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(bir şeye) kendini iyice vermek
312
Öbek Fiiller
grind away at (someone or something)
f.
(bir şeye) kafa yormak
313
Öbek Fiiller
yell at (someone or something)
f.
bir şeyi bağırarak anlatmak
314
Öbek Fiiller
bark at (someone)
f.
(birine) bağırmak
315
Öbek Fiiller
bark at (someone)
f.
(birine) bağırıp çağırmak
316
Öbek Fiiller
bark at (someone)
f.
(birine) sert çıkmak
317
Öbek Fiiller
bark at (someone)
f.
(birine) kaba bir şekilde söylemek
318
Öbek Fiiller
bark at (someone)
f.
(birine) sert bir şekilde bağırmak
319
Öbek Fiiller
bark at someone or something
f.
birine/bir şeye havlamak
320
Öbek Fiiller
bark at someone or something
f.
birine/bir şeye ürümek
321
Öbek Fiiller
strike out (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) vurmak
322
Öbek Fiiller
strike out (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çakmak
323
Öbek Fiiller
toss at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) atmak
324
Öbek Fiiller
toss at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) fırlatmak
325
Öbek Fiiller
toss at (someone)
f.
(birine) dalmak
326
Öbek Fiiller
toss at (someone)
f.
(birinin) üstüne çullanmak
327
Öbek Fiiller
toss at (someone)
f.
(birinin) üstüne saldırmak
328
Öbek Fiiller
toss at (someone)
f.
(birinin) üstüne hücum etmek
329
Öbek Fiiller
toss at (someone)
f.
(birinin romantik/seksüel açıdan) ilgisini kazanmaya çalışmak
330
Öbek Fiiller
toss at (someone)
f.
(romantik/seksüel olarak biri) tarafından fark edilmeye çalışmak
331
Öbek Fiiller
toss at (someone)
f.
(romantik/seksüel olarak birini) etkilemeye çalışmak
332
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakmak
333
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz atmak
334
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) dik dik bakmak
335
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak
336
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir parçası görünmek
337
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir kısmı görünmek
338
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) belli belirsiz görünmek
339
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
bir şeyin arkasından/altından (birine/bir şeye) kısmen görünmek
340
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yer yer görünmek
341
Öbek Fiiller
peer out at (someone or something)
f.
bir şeyin arkasından (birine/bir şeye) yer yer belli olmak
342
Öbek Fiiller
smirk at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kendini beğenmiş bir şekilde gülümsemek
343
Öbek Fiiller
smirk at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) alaycı bir şekilde gülmek
344
Öbek Fiiller
smirk at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) küçümseyici bir şekilde gülümsemek
345
Öbek Fiiller
smirk at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) küçük görmek
346
Öbek Fiiller
smirk at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tepeden bakmak
347
Öbek Fiiller
smirk at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) hor görmek
348
Öbek Fiiller
sniff at someone or something
f.
birini/bir şeyi koklamak
349
Öbek Fiiller
sniff at someone or something
f.
birinin/bir şeyin kokusunu almaya çalışmak
350
Öbek Fiiller
sniff at someone or something
f.
birini/bir şeyi yabana atmak
351
Öbek Fiiller
sniff at someone or something
f.
birine/bir şeye burun kıvırmak
352
Öbek Fiiller
snipe at someone or something
f.
birini/bir şeyi eleştiri hedefine almak
353
Öbek Fiiller
snipe at someone or something
f.
birine/bir şeye iğneleyici eleştiriler yöneltmek
354
Öbek Fiiller
snipe at someone or something
f.
birine/bir şeye kötücül eleştirilerde bulunmak
355
Öbek Fiiller
snipe at someone or something
f.
birini/bir şeyi eleştirilerin odağı/hedefi yapmak
356
Öbek Fiiller
snipe at someone or something
f.
birine/bir şeye saldıran küçük eleştiriler yöneltmek
357
Öbek Fiiller
snipe at someone or something
f.
birini/bir şeyi iğnelemek
358
Öbek Fiiller
swipe at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yumruk savurmak/sallamak
359
Öbek Fiiller
swipe at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) vurmaya çalışmak
360
Öbek Fiiller
pinch at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) çimdikleyip durmak
361
Öbek Fiiller
pinch at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) mıncıklamak
362
Öbek Fiiller
pinch at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çimdikler atmak
363
Öbek Fiiller
pinch at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) sıkıştırmak
364
Öbek Fiiller
pinch at (someone or something) [obsolete ]
f.
(birinde/bir şeyde) hata bulmak
365
Öbek Fiiller
pinch at (someone or something) [obsolete ]
f.
(birinde/bir şeyde) kusur bulmak
366
Öbek Fiiller
pinch at (someone or something) [obsolete ]
f.
(birine/bir şeye) söylenmek
367
Öbek Fiiller
pinch at (someone)
f.
(birine) sürekli rahatsızlık vermek
368
Öbek Fiiller
pinch at (someone)
f.
(birinin) sürekli canını sıkmak
369
Öbek Fiiller
pinch at (someone)
f.
(birinin) sürekli aklını kurcalamak
370
Öbek Fiiller
pinch at (someone)
f.
(birine) sürekli acı vermek
371
Öbek Fiiller
pinch at (someone)
f.
(birine) sürekli sıkıntı vermek
372
Öbek Fiiller
pinch at (someone)
f.
(birini) sürekli duygusal olarak etkilemek
373
Öbek Fiiller
pinch at (someone)
f.
(birinin) duygu durumunu bozmak
374
Öbek Fiiller
aim something at someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey doğrultmak
375
Öbek Fiiller
aim something at someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
376
Öbek Fiiller
aim something at someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye nişan almak
377
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) nişan almak
378
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) hedef almak
379
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) doğrultmak
380
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yöneltmek
381
Öbek Fiiller
aim something at someone or something
f.
birine/bir şeye bir şey doğrultmak
382
Öbek Fiiller
aim something at someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye yöneltmek
383
Öbek Fiiller
aim something at someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye nişan almak
384
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) nişan almak
385
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) hedef almak
386
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) doğrultmak
387
Öbek Fiiller
aim at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yöneltmek
388
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne zıplamak
389
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne atlamak
390
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne sıçramak
391
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birine/bir şeye doğru sıçramak
392
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birine/bir şeye doğru atlamak
393
Öbek Fiiller
jump at someone or something
f.
birine/bir şeye doğru sıçramak zıplamak
394
Öbek Fiiller
go on (at someone)
f.
(birine) çıkışmak
395
Öbek Fiiller
go on (at someone)
f.
(birini) azarlamak
396
Öbek Fiiller
go on (at someone)
f.
(birinin) üstüne varmak/gitmek
397
Öbek Fiiller
blaze away at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) arka arkaya ateş etmek
398
Öbek Fiiller
blaze away at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tekrar tekrar ateş etmek
399
Öbek Fiiller
blaze away at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) silahla taramak
400
Öbek Fiiller
blurt something out (at someone)
f.
(birine) bir şeyi düşünmeden söylemek
401
Öbek Fiiller
blurt something out (at someone)
f.
(birine) bir şeyi ağzından kaçırmak
402
Öbek Fiiller
blurt something out (at someone)
f.
(birine) bir şeyi yumurtlamak
403
Öbek Fiiller
blurt something out (at someone)
f.
(birine) bir şeyi açık etmek
404
Öbek Fiiller
blurt something out (at someone)
f.
(birine) bir şeyi aniden söylemek
405
Öbek Fiiller
bridle at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kızmak
406
Öbek Fiiller
bridle at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sinirlenmek
407
Öbek Fiiller
bridle at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) darılmak
408
Öbek Fiiller
bridle at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kırılmak
409
Öbek Fiiller
carp at someone or something
f.
(birini/bir şeyi) eleştirmek
410
Öbek Fiiller
carp at someone or something
f.
(birine/bir şeye) kusur bulmak
411
Öbek Fiiller
carp at someone or something
f.
(birini/bir şeyi) yermek
412
Öbek Fiiller
carp at someone or something
f.
(birinden/bir şeyden) şikayet etmek
413
Öbek Fiiller
clutch at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yakalamak
414
Öbek Fiiller
clutch at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tutmak
415
Öbek Fiiller
come at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne yürümek
416
Öbek Fiiller
come at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne üstüne gelmek
417
Öbek Fiiller
come at (someone)
f.
(birinin) üstüne gelmek
418
Öbek Fiiller
come at (someone)
f.
(birinin) üstüne fırlatılmak
419
Öbek Fiiller
come at (someone)
f.
(birinin) üstüne yağmak
420
Öbek Fiiller
come out at someone or something
f.
çıkıp birine/bir şeye saldırmak
421
Öbek Fiiller
come out at someone or something
f.
çıkıp birinin/bir şeyin üstüne atlamak
422
Öbek Fiiller
come out at someone or something
f.
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
423
Öbek Fiiller
come out at someone or something
f.
birden birine/bir şeye saldırmak
424
Öbek Fiiller
come out at someone or something
f.
birden birinin/bir şeyin üstüne atlamak
425
Öbek Fiiller
cut away at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bıçakla saldırmak
426
Öbek Fiiller
cut away at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bıçakla karşı koymak
427
Öbek Fiiller
dart out (of something) (at someone or something)
f.
(bir şeyden birine/bir şeye doğru) hızla çıkmak/fırlamak
428
Öbek Fiiller
dart out (of something) (at someone or something)
f.
(bir şeyden birine/bir şeye doğru) fırlamak
429
Öbek Fiiller
dart out (of something) (at someone or something)
f.
(bir şeyden birine/bir şeye doğru) ok gibi fırlamak/çıkmak
430
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) dürtüklemek
431
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) kurcalamak
432
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) taş atmak
433
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) yermek
434
Öbek Fiiller
dig at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) taşlamak
435
Öbek Fiiller
drive at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne sürmek
436
Öbek Fiiller
drive at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) doğru sürmek
437
Öbek Fiiller
eat (away) at (someone)
f.
(birini) yavaş yavaş tüketmek
438
Öbek Fiiller
eat (away) at (someone)
f.
(birini) ufak ufak tüketmek
439
Öbek Fiiller
eat (away) at (someone)
f.
(birini) için için yemek
440
Öbek Fiiller
eat (away) at (someone)
f.
(birini) içten içe rahatsız etmek/üzmek
441
Öbek Fiiller
eat (away) at (someone)
f.
(bir şeyi) aşındırmak
442
Öbek Fiiller
eat (away) at (someone)
f.
(bir şeyi yıpratmak
443
Öbek Fiiller
fight back (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
444
Öbek Fiiller
fight back (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı koymak
445
Öbek Fiiller
fight back at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı koymak
446
Öbek Fiiller
fight back at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı kendini savunmak
447
Öbek Fiiller
fight back at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı direnmek
448
Öbek Fiiller
fire (something) back (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ateşle karşılık vermek
449
Öbek Fiiller
fire (something) back (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tekrar ateş açmak
450
Öbek Fiiller
fire (something) back (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı ateş açmak
451
Öbek Fiiller
fire (something) back (at someone or something)
f.
ateşe ateşle karşılık vermek
452
Öbek Fiiller
fire back at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hemen karşılık vermek
453
Öbek Fiiller
fire back at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hemen karşı ateş açmak
454
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi bir şeyle) aydınlatmak
455
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyle) ışık tutmak
456
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca (bir şey) göstermek
457
Öbek Fiiller
flash (something) at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir an için (bir şey) göstermek
458
Öbek Fiiller
fly at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) birdenbire üstüne saldırmak
459
Öbek Fiiller
fly at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine çullanmak
460
Öbek Fiiller
fly at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine atılmak
461
Öbek Fiiller
fly at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak
462
Öbek Fiiller
fly at (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstüne uçmak
463
Öbek Fiiller
freak out (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çok sinirlenmek
464
Öbek Fiiller
freak out (at someone or something)
f.
(biri/bir şey) yüzünden küplere binmek
465
Öbek Fiiller
freak out (at someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çok kızmak
466
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kötü kötü bakmak
467
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hoşnutsuz bir şekilde bakmak
468
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kaşlarını çatıp bakmak
469
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sert sert bakmak
470
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) tasvip etmemek
471
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) onaylamamak
472
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) burun kıvırmak
473
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) uygun bulmamak/görmemek
474
Öbek Fiiller
frown at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak
475
Öbek Fiiller
fuss at someone or something
f.
birine/bir şeye söylenmek
476
Öbek Fiiller
fuss at someone or something
f.
birine/bir şeye sızlanmak
477
Öbek Fiiller
fuss at someone or something
f.
birine/bir şeye söylenip durmak
478
Öbek Fiiller
fuss at someone or something
f.
birini/bir şeyi devamlı azarlamak
479
Öbek Fiiller
fuss at someone or something
f.
birine/bir şeye sıkıntı vermek
480
Öbek Fiiller
gasp at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şaşkınlıkla bakakalmak
481
Öbek Fiiller
gasp at (someone or something)
f.
(biri/bir şey) karşısında şok olmak
482
Öbek Fiiller
gasp at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şaşakalmak
483
Öbek Fiiller
gaze around at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakınmak
484
Öbek Fiiller
gaze around at (someone or something)
f.
(birileri/bir şeyler) arasında göz gezdirmek
485
Öbek Fiiller
gaze at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakınmak
486
Öbek Fiiller
gaze at (someone or something)
f.
(birileri/bir şeyler) arasında göz gezdirmek
487
Öbek Fiiller
get at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ulaşmak
488
Öbek Fiiller
get at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yetişmek
489
Öbek Fiiller
get at (someone)
f.
(birini) sinir etmek
490
Öbek Fiiller
get at (someone)
f.
(birinin) sinirini bozmak
491
Öbek Fiiller
get at (someone)
f.
(birinin) canını sıkmak
492
Öbek Fiiller
get at (someone)
f.
(birinin) üstüne gitmek
493
Öbek Fiiller
get at (someone)
f.
(birinin) rüşvetle, torpille önünü kesmek
494
Öbek Fiiller
get at (someone or an animal)
f.
(birine/bir hayvana) saldırmak
495
Öbek Fiiller
get at (someone or an animal)
f.
(birinin/bir hayvanın) üstüne çullanmak
496
Öbek Fiiller
giggle at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kıkır kıkır gülmek
497
Öbek Fiiller
glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
498
Öbek Fiiller
glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak/bakmak
499
Öbek Fiiller
glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak/göz gezdirmek
500
Öbek Fiiller
glance back at (someone or something)
f.
arkasındaki (birine/bir şeye) bir göz atmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of at (someone)
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy